24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Şura Salonu'nda kutlama töreni düzenlendi. Törende konuşan Millî Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, MEB'in büyük bir camia olduğunu, kamu hizmetini Türkiye'nin en ücra köşelerine kadar götürdüğünü kaydetti. Öğretmenlerin fedakarlığının hiçbir maaşla, hiçbir ücretle ve maddi değerle karşılanamayacağını anlatan Bakan Çelik, "Onların esas tatmini manevi tatmindir. Ders verdikleri, mesleğe, hayata hazırladıkları öğrencilerin gözlerindeki parıltı, memnuniyet ifadesi öğretmenlerimizin en büyük hediyesidir, en büyük ücretidir" diye konuştu.
Öğretmenlerin çocukların "ruh mimarları" olması gerektiğini ifade eden Bakan Hüseyin Çelik, öğrencisinin kalbine giremeyen bir öğretmenin onun beynine girmesinin mümkün olmayacağını söyledi.
Yapılan çalışmalara da değinen Bakan Çelik, müfredat programlarının öğrenci merkezli bir anlayışla yeniden oluşturulduğunu anlattı. Yeni anlayışa göre bugün öğretmenlerin öğrencilerin lokomotifi konumunda değil, orkestra şefi olmak zorunda olduğunu belirten Bakan Çelik, yeni müfredatın yerleşmesinde esas görevin öğretmenlere düştüğünü ifade etti. Öğretmenler olmadan dünyanın en iyi müfredatının bile işe yaramayacağını belirten Bakan Çelik, "Öğretmenlik mesleği çok önemlidir, biz de öğretmenlerimizi çok önemsiyoruz" dedi.
Öğretmenlerin kendilerini değerlendirirken mutlaka akıllarını kullanmak zorunda olduğunu, ancak öğrencilerini değerlendirirken aklının yanına kalbini de koyması gerektiğini söyleyen Bakan Çelik, "Bunu yaptığınız zaman Türkiye çok daha farklı bir iklimde olacaktır" diye konuştu.
Eğitim alanında Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne kaydedilen gelişmeleri anlatan Bakan Çelik, gözle görülür büyük gelişmeler yaşandığını, bunun görülmesi gerektiğini söyledi. Bakan Çelik, alınması gereken çok mesafe olduğunu belirterek, "Yaptıklarımız bize güven vermelidir ve daha iyisini yapabilmek için geleceğe emin adımlarla yürümeliyiz" dedi.
Öğretmenlerin çocuklara "öğrenmeyi öğretmesi gerektiğini" dile getiren Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Anne babalar çocuklarının gerisinde kalabilir, bilgileri itibarıyla çocuklarına yetişmeyebilirler ama öğretmenler kesinlikle çocuklarının, eğittikleri insanların gerisinde kalmamalıdır. Onun için öğretmenlik dinamizm ister, kariyer basamakları bunun için gereklidir. Ama maalesef Türkiye'de yapılan her güzel faaliyetin, her yeniliğin önünde statükocu anlayış adeta büyük bir direnç göstermektedir. Her seferinde soluğu mahkemelerde almaktadır ve her seferinde öğretmenimizin öğrencimizin aleyhinde sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Ama kim ne yaparsa yapsın birileri bozar, tahrip eder... Ama biz eğitimcilerin görevi onarmaktır."
Bakan Çelik, ilköğretim müfettişlerinin, ilçe milli eğitim müdürlerinin, ilçe milli eğitim şube müdürlerinin, milli eğitim müdür yardımcılarının, MEB merkez teşkilatında çeşitli genel müdürlüklerde ve daire başkanlıklarında görevlendirilen öğretmenlerin çeşitli ek ders ücreti kararnamesinden dolayı bazı maddi kayıpları olduğunu belirterek, bu sorunun giderilmesine yönelik çalışmaların tamamlandığını bildirdi. Bakan Çelik, "Bugün Bakanlar Kurulu kararı imzalanmıştır. Bu problem de bu hafta içinde tamamıyla çözülmüştür, çözülecektir" dedi.
Bakan Çelik, konuşmasını, "Memleketimizin birlik bütünlüğüne zarar vermeden, zarar verenlere fırsat vermeden, biraz daha gelişmiş eğitim seviyesi, daha ileri gitmiş bir toplum olarak sizlerle tekrar biraraya gelmeyi çok arzu ediyoruz" diyerek tamamladı.
MEB Müsteşar Yardımcısı Sadettin Sabaz da bugüne kadar 158 öğretmenin terör örgütünce şehit edildiğini belirterek, "Terör örgütü PKK'yı nefretle kınıyorum" dedi.